OPEL INSİGNİA 2.0 LT CDTI BİTURBO

Opel'in prestijli Insignia ailesine yeni bir üye katılıyor. Insignia 1.4, 1.6, 2.0 130 hp, 2.0 160 hp ve OPC'den sonra şimdi de 2.0 ...

Opel'in prestijli Insignia ailesine yeni bir üye katılıyor. Insignia 1.4, 1.6, 2.0 130 hp, 2.0 160 hp ve OPC'den sonra şimdi de 2.0 lt CDTI BiTurbo Insignia, ürün gamında yerini alacak.

MY12,5 olarak Şubat ayında pazara girmesi planlanan Insignia BiTurbo 195 hp gücünde ve 400 Nm torka sahip. 100 km'de 4.9 lt yakıt tüketimi ve 129 g/km'lik karbondioksit emisyonu ile orta sınıfta en yüksek yakıt verimliliğini sunan otomobiller arasında yerini alıyor.

0'dan 100'e ulaşması 8.7 saniye alan otomobil maksimum 230 km/s hıza ulaşabiliyor. Bunun yanında yakıt tüketimi ve emisyon değerleri ise oldukça düşük seviyelerde seyrediyor. Önden çekişli notchback gövde tiplerinde 100 km'de sadece 4.9 lt mazot tüketimi ön görülüyor.

Türkiye pazarında 2.0 lt CDTI ile gelecek BiTurbo motor teknolojisi, aslında tüm Insignia gövde tiplerine uygun ve Opel, onu ulaşılabilir bir fiyatla sunmayı hedefliyor. Almanya'da 33.405 Euro'dan satışa çıkacak 2.0 CDTI'ın Türkiye fiyatı, pazara gireceği dönemde netlik kazanacak.

Insignia BiTurbo teknolojisinde, farklı hacimlerde iki Turbo besleme (Turbocharger), birlikte veya ayrı ayrı çalışabiliyor. Rakipleri arasında Opel, orta segmentte bu teknolojiyi dizel motor ile sunan ilk marka. Daha küçük olan Turbo besleme daha düşük hızlarda ivmelendiriyor. Bu da şu demek; gaz pedalı, hiçbir tereddüt olmaksızın isteğe cevap veren hassasiyette ve turbo gecikme etkisi de önlenmiş durumda. 1500 d/d'den itibaren sürücü 350 Nm torka ulaşabiliyor ki bu da orta sınıftaki güçlü dizellerin ortalama tork değerine karşılık geliyor.

Ortalama motor hızında iken iki Turbo besleme birlikte çalışıyor. Hava, küçük Turboda tamamen sıkıştırılmadan önce büyük Turboda bir miktar sıkıştırılıyor. Egzoz gazlarının bir kısmının büyük Turboya aktarılması sırasında by-pass vanası üzerinde sürekli kontrol bulunuyor. Böylece sürücü, güçlü ivmelenmeden yararlanmaya kesintisiz olarak devam ediyor. Daha yüksek hızlarda ise (yaklaşık 3000 d/d'den itibaren) tüm gazlar doğrudan büyük Turboya akıyor ve yüksek hızlarda güç verimi korunuyor.

2.0 CDTI BiTurbo motorun geliştirilmesindeki esas amaç, orta devirde gaz pedalının tepki yeteneğini arttırırken düşük devirde turbo hava basıncının hızla yükselmesini sağlamak. Burada temel öneme sahip bileşenlerden birisi, düşük devir bölgesinde yalnızca küçük turbo ile birlikte çalışan küçük ara soğutucunun eklenmesidir. Küçük ara soğutucu, yenilikçi bir “ikiz soğutucu sistemi”nin parçası olup Opel’i, istenmeyen “turbo gecikme” etkisini azaltmaya yarayan bir konsepti kullanan ilk otomobil markası yapar.

Küçük ara soğutucu, küçük turbodan geçtikten sonra suyu kullanarak motor havasını soğutur. 200 santigrat derece civarından 70 santigrat derece altına soğutulan havanın hacmi de azalır. Böylece motorun yanma haznesine daha çabuk geçer. Orta devir bölgesinde daha büyük ve daha güçlü olan turbo gittikçe daha fazla devreye girer. Buna ait olan daha büyük hava akımı, daha büyük olan konvansiyonel ara soğutucu tarafından soğutulur. Ayrıca, yanma sürecini kapalı devre bir elektronik devre vasıtası ile kontrol eden Cleantech teknolojisi ile motor verimi optimize edilmeye çalışılmıştır. Kızdırma bujilerine takılan sensörler dakikada 130.000 kez basıncı ölçerek motorun daima maksimum performansta çalışmasını sağladığı gibi minimum yakıt tüketimi ve CO2emisyonu sağlar.

Opel, 2011 Eylül'den beri Insignia ailesinin en çok tercih edilen modellerinde yakıt tüketimini azaltan teknolojiler üzerinde çalışıyor. İşte BiTurbo teknolojisi de bu çalışmanın bir parçası. Tüm Insignia gövde tipleriyle (4 kapı, 5 kapı, sedan, sports tourer) uyumlu olarak sunuluyor. Sürüş dinamikleri Adaptive FlexRide şasi opsiyonu ile çok daha kusursuz hale getirilebiliyor.

Ayrıca SuperSport şasi de opsiyonel olarak sunulanlar arasında bulunuyor. OPC serisinde sunulan bu şasi, şimdi çok daha geniş bir tüketici kitlesine hitap edebiliyor. Brembo fren sistemi, HiPerStrut ön süspansiyonlar, Adaptive Cruise Control de sürüş keyfini arttıran unsurlar olarak sunuluyor.