Otomobil dünyasının sporcu markalarından MINI, yüksek performans isteyenler için iki farklı araca sahip. Hem Hatch hem Countryman versiyonl...
Otomobil dünyasının sporcu markalarından MINI, yüksek performans isteyenler için iki farklı araca sahip. Hem Hatch hem Countryman versiyonları bulunan JCW ailesi, 200 beygirin üzerindeki gücüyle dikkat çekiyor.
İngiliz otomobil üreticisi MINI, tasarımı ve tarzıyla 2000’li yılların fenomenlerinden biri haline geldi. Aracın sevimli görünümünün altında gizlediği sporcu genleri, en güçsüz model olan One’da bile aracın çalıştığı andan itibaren kendini gösterirken, zirvedeki özel modeller adeta yarış otomobili heyecanını yollara taşıyor.
Markanın kurucusu John Cooper’ın oğlu Michael Cooper tarafından kurulan John Cooper Works (JCW), zaten sporcu olan otomobilin sınırlarını zorlamak için 2000’de kuruldu. Markanın yarış araçlarını da hazırlayan JCW, MINI ailesinin zirve modellerine de tecrübelerini aktarıyor.
Yakın zamanda Coupe versiyonunda da sunulacak olan JCW versiyonu, bugün itibariyle iki versiyonda satın alınabiliyor: MINI hatch ve Countryman. Benzer güçteki motorlara sahip araçlar, çekiş sistemleri ve farklı tarzlarıyla güce ulaşmak isteyenlere farklı alternatifler sağlıyor.
Siyah üzerine kırmızı tavan
Markanın sporcu genlerini en iyi şekilde taşıyan versiyon tartışmasız Hatch. Bu 3 kapılı hatchback araç, geniş hava girişiyle dikkat çeken ön tamponu, karoserin altını tamamen kaplayan plastik kaplamaları, kaslı arka tamponu ve siyah jantlarıyla dikkat çekiyor.
Countryman de aynı tampon ve detaylara sahip. Siyahın kırmızıyla uyumunu iyi şekilde kullanan marka, siyah renkli araçta tavan, aynalar, fren kaliperleri ve motor kaputu üzerindeki şeritlerin kenarlarında kırmızı rengi tercih etmiş.
Kırmızı renk, iç mekanda da yer buluyor.
Jantlar farklı tasarlanmış
Dışarıdan bakıldığında tek fark, jantlar. Hatch’te kullanılan 16 kollu jantlar yarış otomobillerini andırırken, Countryman’in 7 kollu jantları da çok şık görünüyor.
Araçların tıpkı dış tasarımları gibi iç mekanları da uyumlu dizayn edilmiş. 3 kapılı model, alçak oturma pozisyonuyla ön koltuktakilere yeterli bir hacim sağlıyor. Arka bölümse baş olmasa da diz mesafesinde sıkıntılı.
Countryman JCW’de ise böyle bir sorun yok. İri tasarımının nimetlerini kullanan araç, hem ön hem arkada ferah bir hacim vadediyor. Bagaj hacimlerinde de Countryman’in 340 litreyle 3 kapılı modelden tam 180 litre fazlasını sunuyor.
İkisi de 6 ileri otomatik
Söz konusu spor otomobiller olduğunda en önemli nokta kullanılan motorlar.
Markanın 1.6 litrelik turbo beslemeli ünitesini kullanan araçlar, 6 ileri steptronic isimli otomatik şanzımanla donatılmış. 3 kapılı model 211 beygir güç ve 260 nm tork üretiyor.
1215 kilogramlık otomobilin 0-100 km/s ivmelenmesi sadece 6.5 saniye sürüyor. Aracın son süratiyse saatte 238 kilometre.
Countryman JCW’deyse aynı motorun 218 beygir güç 270 nm tork üreten versiyonu kullanılıyor. 1505 kilogramlık şişman MINI, 0’dan 100 km/s hıza 7 saniyede ulaşabiliyor. Saatte 223 kilometre sürate kadar nefesi kesilmeyen araç, 3 kapılı model gibi önden çekişli değil, 4 tekerlekte çekiş sistemiyle donatılmış.
Sakin kalabilen için tüketim makul seviyede
Performans olarak boylarından büyük işler yapan ikili, yakıt tüketiminde de makul seviyede kalabiliyor. Fabrika verilerine göre Countryman JCW’nin ortalama tüketimi 7.9, Hatch’in ise 7.1 litre.
Bu güç ve performanstaki araçlar için tüketim başarılı. Bizim denemelerimizde araçlar sırasıyla 9.1 ve 8.5 litrelik değerlere ulaştı. Sakin kullanımda tüketim her iki modelde de 7 litre seviyesine kadar düşebiliyor. Fakat performanslı kullanımda bu rakamı 2’yle çarpmakta fayda var.
Hatch daha keyifli
Araçların güçleri ve performans verilere yakın olsa da Hatch hafifliğin avantajını iyi kullanıyor. Hızlanma performansı belirgin şekilde iyi olan 3 kapılı araç, son sürate ulaşmada da daha aceleci davranıyor. Countryman’nin performansı da pek çok spor otomobilden başarılı.
Yerden yüksek yapı, aracın virajlarda hafifçe yatmasına neden oluyor.
Sert süspansiyon sistemi ve net tepkiler veren direksiyon sistemi sayesinde yol tutuş başarılı.
Üstelik 4 tekerlekten çekiş sisteminin de çekiş avantajını iyi şekilde kullanabiliyor. Önden çekişli Hatch ise tam gaz girilen virajlarda yüksek torkun dezavantajını yaşıyor ve önden hafifçe kayıyor.
Üstelik sert manevralarda arka bölüm de kayma eğiliminde. Fakat mükemmel direksiyon sistemi, aracın kontrolünü tamamen sürücüye veriyor. Deneyimli sürücüler bu hafif kaymaları kontrol ederek çok daha fazla keyif alabilir. Ayrıca Hatch modelin egzozundan yayılan sesler çok daha etkileyici ve düşük viteslerde kullanmaya teşvik ediyor.
Pahalı oyuncaklar
Gelelim yüksek performansın bedeline. MINI’nin JCW Hatch için belirlediği fiyat 97 bin 974 lira. Contryan JCW ise 128 bin liradan satılıyor. Fiyat karşılığında sunulan donanımlar oldukça başarılı.
Fiyatlar araçların boyu ve sınıfı düşünüldüğünde çok yüksek. 200 beygir üzerinde güç üreten ve performansı yüksek modeller açısından bakıldığında bile fiyatların bir miktar yüksek kaldığını söylemeliyiz.
Fakat MINI’nin lüks bir marka olduğu unutulmamalı. Ayrıca araçların, özellikle de Hatch modelin sunduğu sürüş keyfinin pek az rakibinde olduğunu söylemeliyiz. BUGÜN GAZETESİ
Hiç yorum yok
Yorum Gönder