İtalyan markanın Torino’daki tasarım merkezinde, Lorenzo Ramaciotti yönetimindeki genç bir tasarımcı grubu tarafından yaratılan Alfieri kon...
İtalyan markanın Torino’daki tasarım merkezinde, Lorenzo Ramaciotti yönetimindeki genç bir tasarımcı grubu tarafından yaratılan Alfieri konsept adını, Maserati ailesinin en tanınan yüzü olan ve 100 yıl önce Bolonya’da “Officine Alfieri Maserati” şirketini kuran Alfieri Maserati’den alıyor.
Yeni Quattroporte ve Ghibli modelleri Maserati’nin dört kapılı lüks sportif sedan modellere yöneldiği izlenimini uyandırmışken; yeni Alfieri konsepti, markanın kayda değer bir yarış mirasına ve GT otomobillerde eşsiz bir geleneğe sahip olduğunu herkese çarpıcı bir şekilde hatırlatıyor.
Maserati markasının ruhunu tam anlamıyla yansıtan araç; 1957 3500 GT, 1959 5000 GT ve 1969 Indy modellerinde olduğu gibi Maserati’nin sahip olduğu yarışçı DNA’sını bir kez daha doğruluyor. GranTurismo modelinden daha sportif bir karakteri olan Alfieri, geleceğin gerçek spor otomobillerine örnek olacak boyutlarıyla övünürken, markanın yakın gelecekteki tasarım yaklaşımı hakkında da önemli ipuçları veriyor.
Geliştirme sürecine geçen yaz başlanan Alfieri konsepti, henüz geleceğin GT modelinin son şeklinin prototipi olmasa da, yine de yüzde 100 gerçekliği hedefleyen bir yaklaşımla düşünülmüş bir model olarak karşımıza çıkıyor.
1954 yılında Pininfarina tarafından tasarlanan Maserati A6 GCS-53, Alfieri tasarımcıları için değerli bir ilham kaynağı oldu. Bir yarış otomobilinden çok daha fazlası olan A6 GCS-53 aynı zamanda, 21′inci yüzyılın ilk 10 yılında Quattroporte ve GranTurismo ile geri dönene kadar, Pininfarina’nın tasarladığı son Maserati oldu.
Otomotiv teknolojisinin ikonik örneği olan A6 GCS-53, arka tekerlekler üzerine konumlanmış küçük kabini, sonsuzluk izlenimi yaratan kaputu, arka tekerleklere kadar uzanan; uzun, kıvrımlı kapılarıyla tasarımdaki farkını ortaya koyuyordu.
Maserati A6 GCS-53’deki tersine A sütunları Alfieri için bir seçenek olmazken, bu sütunların görsel etkisi, kaputta başlayan ve kapı üst kenarında kaybolan oyuk bir hatla, ön camı daha da genişletecek şekilde yeniden yaratılması dikkat çekiyor.
Aracın uzun ve düşük burnu modern Maserati modellerinin fiziksel evrimini yansıtıyor. Alfieri konsepti arkada 21, önde 20 inçlik tek parça alüminyum alaşım jantlar ve 1950’li yılların klasik kollu jantlarını hatırlatan dekoratif ince kollarla süsleniyor.
Aracın formu en baskın özelliği olmakla birlikte, rengi ve detayları da yarattığı etkide önemli rol oynuyor. Maserati’nin 100′üncü yıl konsepti için özel olarak seçilen likit metal renk, Alfieri’nin zarif şekline, modern bir görünüm kazandırıyor.
Gerçek bir süper otomobil boyutları sunan Alfieri, GranTurismo ve MC Stradale den 24 cm daha kısa olan aks aralığıyla dikkat cekiyor. Araç, 4590 mm uzunluğa, 1930 mm genişliğe, 1280 mm yüksekliğe ve 2700 mm aks aralığına sahip bulunuyor.
Otomobilin gövdesinin altında, Maserati GranTurismo’nun diferansiyel ve şanzımanının beraber kullanıldığı platform yer alıyor. Maranello’da üretilen 4.7 litrelik, atmosferik beslemeli V8 motor, 7000 d/d’de 460 HP güç ve 4750 d/d’de 520 Nm tork değerleriyle dikkat çekiyor.
Alfieri konseptin karbon seramik fren diskleri de GranTurismo MC Stradale’den geliyor ve mavi Brembo fren kaliperleri de göz kamaştırıyor.(automagg)
Geliştirme sürecine geçen yaz başlanan Alfieri konsepti, henüz geleceğin GT modelinin son şeklinin prototipi olmasa da, yine de yüzde 100 gerçekliği hedefleyen bir yaklaşımla düşünülmüş bir model olarak karşımıza çıkıyor.
1954 yılında Pininfarina tarafından tasarlanan Maserati A6 GCS-53, Alfieri tasarımcıları için değerli bir ilham kaynağı oldu. Bir yarış otomobilinden çok daha fazlası olan A6 GCS-53 aynı zamanda, 21′inci yüzyılın ilk 10 yılında Quattroporte ve GranTurismo ile geri dönene kadar, Pininfarina’nın tasarladığı son Maserati oldu.
Otomotiv teknolojisinin ikonik örneği olan A6 GCS-53, arka tekerlekler üzerine konumlanmış küçük kabini, sonsuzluk izlenimi yaratan kaputu, arka tekerleklere kadar uzanan; uzun, kıvrımlı kapılarıyla tasarımdaki farkını ortaya koyuyordu.
Maserati A6 GCS-53’deki tersine A sütunları Alfieri için bir seçenek olmazken, bu sütunların görsel etkisi, kaputta başlayan ve kapı üst kenarında kaybolan oyuk bir hatla, ön camı daha da genişletecek şekilde yeniden yaratılması dikkat çekiyor.
Aracın uzun ve düşük burnu modern Maserati modellerinin fiziksel evrimini yansıtıyor. Alfieri konsepti arkada 21, önde 20 inçlik tek parça alüminyum alaşım jantlar ve 1950’li yılların klasik kollu jantlarını hatırlatan dekoratif ince kollarla süsleniyor.
Aracın formu en baskın özelliği olmakla birlikte, rengi ve detayları da yarattığı etkide önemli rol oynuyor. Maserati’nin 100′üncü yıl konsepti için özel olarak seçilen likit metal renk, Alfieri’nin zarif şekline, modern bir görünüm kazandırıyor.
Gerçek bir süper otomobil boyutları sunan Alfieri, GranTurismo ve MC Stradale den 24 cm daha kısa olan aks aralığıyla dikkat cekiyor. Araç, 4590 mm uzunluğa, 1930 mm genişliğe, 1280 mm yüksekliğe ve 2700 mm aks aralığına sahip bulunuyor.
Otomobilin gövdesinin altında, Maserati GranTurismo’nun diferansiyel ve şanzımanının beraber kullanıldığı platform yer alıyor. Maranello’da üretilen 4.7 litrelik, atmosferik beslemeli V8 motor, 7000 d/d’de 460 HP güç ve 4750 d/d’de 520 Nm tork değerleriyle dikkat çekiyor.
Alfieri konseptin karbon seramik fren diskleri de GranTurismo MC Stradale’den geliyor ve mavi Brembo fren kaliperleri de göz kamaştırıyor.(automagg)
Hiç yorum yok
Yorum Gönder