Avrupalılar için unutulmaz bir klasik olan Fiat 500, yeni nesille birlikte çok daha geniş bir kitleye hitap etmeye baş...
Avrupalılar için unutulmaz bir klasik olan Fiat 500, yeni nesille birlikte çok daha geniş bir kitleye hitap etmeye başladı.
3 kapılı versiyonun yanı sıra üstü açık 500C, minivan 500L, 7 kişilik 500L Living ve kısa süre içinde aileye katılacak olan Crossover 500X ile iyice genişletilen seri, Türkiye’de pek bilinmese de yarışçı bir versiyona da sahip.
Markanın eski sporcularına gönderme yapan ve Fiat 695 Abarth olarak sunulan araç, İtalyan üreticinin motorsporlarındaki deneyiminin bu kadar sevimli bir otomobili bile kökten değiştirebileceğinin açık bir göstergesi olarak özetlenebilir.
Markanın yepyeni sporcusu olan 695 Abarth Biposto ise yollara çıkmaya izin verilen bir yarış otomobili olarak tanımlanıyor. Sokaklarda bu isimle dolaşacak yeni araç, Avrupa’nın önde gelen pistlerinde mücadele eden 695 Assetto Corse yarış aracından türetilmiş.
Minik sporcu, karoserin uç noktalarına yerleştirilen tekerlekleri sayesinde geniş bir iz açıklığına, dolayısıyla da dengeli bir yol tutuşa sahip. Kısa dingil mesafesi ve boyutlar aracın çevikliğini de artırıyor.
Aracın yüksek performanslı bir sporcu haline getirilmesi için üst düzey markaların gelişmiş ürünleri kullanılmış. Araçta, turbo motorun soğutulması için genişletilmiş bir intercooler, BMC’nin yüksek performanslı emiş sistemi, ses düzeyi ayarlanabilen Akrapovic imzalı Abarth egzoz sistemi, Extreme Shox markalı ayarlanabilir amortisörler, Brembo imzalı fren sistemi, OZ markalı ultra-hafif 18 inç jantlar ve Poggipolini’den anti-rollbar görev yapıyor. Bu sebeple de araçta sadece 2 kişiye yer var.
AĞIRLIĞI 977 KİLOGRAM
Tüm geliştirmeler ve ağırlık azaltma çalışmaları sonucunda ortaya 997 kilogramlık bir cep roketi çıkmış. Fiat’ın 1.4 litrelik T-Jet motorunun kullanıldığı araçta, turbo besleme sayesinde boyundan büyük işler başarıyor.
190 beygir güç ve 250 nm tork üreten benzinli ünite, aracı 0’dan 100 km/s sürate 5.9 saniyede ulaştırıyor. Saatte 230 kilometre hız yapabilen araç, litre başına 139 beygirlik gücüyle sınıfının en iddialı modeli haline geliyor.
DEBRİYAJA BASMAYA GEREK YOK
İç mekandaki kuşkusuz en dikkat çekici unsur, şanzıman. Yarış otomobillerinde kullanılan ve bir yol otomobilinde ilk kez gördüğümüz dog rings şanzıman, uzun vites kolu ve çıplak görünümüyle aracın sportif karakterini vurguluyor.
5 ileri manuel şanzıman, daha hızlı değişimler için vites büyütürken debriyaja basmaya gerek bırakmıyor. Araçta ayrıca mekanik kendinden kilitlemeli diferansiyel kullanıldığını da belirtelim.
POLİKARBONAT CAMLAR SABİT
Aracın yan camları yarış camı olarak bilinen ve sabit polikarbonat malzemeden üretilmiş. Bu camlar, sürgülü paneller yardımıyla açılabiliyor. Bu camlar, markanın verdiği bilgiye göre bir yol otomobilinde ilk kez kullanılıyor. Konsolun üzerindeki elektronik pano da yarış araçlarından tanıdık.
7 İNÇLİK TFT EKRAN
Aracın iç mekanı tam pist otomobiline işaret ediyor. 7 inçlik renkli TFT ekranın dışında iç mekanda her şey ağırlığı azaltmaya yönelik. Yarış koltuklarında Sabelt markalı 4 noktalı emniyet kemeri kullanılmış. Pedallar ve önde oturanların ayaklarının altında alüminyum kaplamalar sunuluyor.bugün
Markanın yepyeni sporcusu olan 695 Abarth Biposto ise yollara çıkmaya izin verilen bir yarış otomobili olarak tanımlanıyor. Sokaklarda bu isimle dolaşacak yeni araç, Avrupa’nın önde gelen pistlerinde mücadele eden 695 Assetto Corse yarış aracından türetilmiş.
Minik sporcu, karoserin uç noktalarına yerleştirilen tekerlekleri sayesinde geniş bir iz açıklığına, dolayısıyla da dengeli bir yol tutuşa sahip. Kısa dingil mesafesi ve boyutlar aracın çevikliğini de artırıyor.
Aracın yüksek performanslı bir sporcu haline getirilmesi için üst düzey markaların gelişmiş ürünleri kullanılmış. Araçta, turbo motorun soğutulması için genişletilmiş bir intercooler, BMC’nin yüksek performanslı emiş sistemi, ses düzeyi ayarlanabilen Akrapovic imzalı Abarth egzoz sistemi, Extreme Shox markalı ayarlanabilir amortisörler, Brembo imzalı fren sistemi, OZ markalı ultra-hafif 18 inç jantlar ve Poggipolini’den anti-rollbar görev yapıyor. Bu sebeple de araçta sadece 2 kişiye yer var.
AĞIRLIĞI 977 KİLOGRAM
Tüm geliştirmeler ve ağırlık azaltma çalışmaları sonucunda ortaya 997 kilogramlık bir cep roketi çıkmış. Fiat’ın 1.4 litrelik T-Jet motorunun kullanıldığı araçta, turbo besleme sayesinde boyundan büyük işler başarıyor.
190 beygir güç ve 250 nm tork üreten benzinli ünite, aracı 0’dan 100 km/s sürate 5.9 saniyede ulaştırıyor. Saatte 230 kilometre hız yapabilen araç, litre başına 139 beygirlik gücüyle sınıfının en iddialı modeli haline geliyor.
DEBRİYAJA BASMAYA GEREK YOK
İç mekandaki kuşkusuz en dikkat çekici unsur, şanzıman. Yarış otomobillerinde kullanılan ve bir yol otomobilinde ilk kez gördüğümüz dog rings şanzıman, uzun vites kolu ve çıplak görünümüyle aracın sportif karakterini vurguluyor.
5 ileri manuel şanzıman, daha hızlı değişimler için vites büyütürken debriyaja basmaya gerek bırakmıyor. Araçta ayrıca mekanik kendinden kilitlemeli diferansiyel kullanıldığını da belirtelim.
POLİKARBONAT CAMLAR SABİT
Aracın yan camları yarış camı olarak bilinen ve sabit polikarbonat malzemeden üretilmiş. Bu camlar, sürgülü paneller yardımıyla açılabiliyor. Bu camlar, markanın verdiği bilgiye göre bir yol otomobilinde ilk kez kullanılıyor. Konsolun üzerindeki elektronik pano da yarış araçlarından tanıdık.
7 İNÇLİK TFT EKRAN
Aracın iç mekanı tam pist otomobiline işaret ediyor. 7 inçlik renkli TFT ekranın dışında iç mekanda her şey ağırlığı azaltmaya yönelik. Yarış koltuklarında Sabelt markalı 4 noktalı emniyet kemeri kullanılmış. Pedallar ve önde oturanların ayaklarının altında alüminyum kaplamalar sunuluyor.bugün
Hiç yorum yok
Yorum Gönder