Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek son dönemde tartışmalara neden olan zorunlu trafik sigortası prim artışlarına yönelik ...
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek son dönemde tartışmalara neden olan zorunlu trafik sigortası prim artışlarına yönelik sorunun çözümü için gereken adımı attıklarını ve buna yönelik yasal düzenlemeyi tamamladıklarını açıkladı.
Şimşek, 2011 yılında kaldırılan "kusur indirimi"nin yeniden uygulamaya geçeceğini söyledi.
Mehmet Şimşek, yaptığı açıklamada, zorunlu trafik sigortasının araç sahiplerinin üçüncü kişilere verecekleri zararlara karşı yaptırmak zorunda oldukları bir sorumluluk sigortası olduğuna dikkati çekti.
Hak sahiplerinin zorunlu trafik sigortası sayesinde araç sahibine başvurmadan doğrudan ilgili sigorta şirketine müracaatla tazminatlarını talep ve tahsil edebildiğini anlatan Şimşek, zorunlu trafik sigortasının Türkiye’nin toplam sigorta prim üretiminde son derece önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.
Üretimi yoğun olan bu sigorta kolunda hasar rakamlarının da son derece yüksek olduğuna işaret eden Şimşek, "Bu itibarla dünya uygulamasında sektörün sınırlı bir karlılıkla veya başa baş seviyelerinde yürütüldüğünü görmekteyiz" dedi.
Şimşek, zorunlu trafik sigortası sisteminin sürdürülebilirliğinin sigorta fiyatının, tüm taraflar için makul olması gerekliliğine bağlı olduğunu bildirdi. Şimşek, "Primler, araç sahipleri için ödenebilir seviyede olmalı, tazminattan sorumlu olan sigorta sektörü için de bu yükümlülüğü karşılayacak düzeyde olmalıdır" ifadesini kullandı.
“KASKO İLE BİRLEŞTİRİLMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL"
Son dönemde zorunlu trafik sigortalarındaki prim artışlarının eleştirilere neden olduğunu ve vatandaşların tepkileri üzerine sorunun çözümüne yönelik bir çalışma başlattıklarını belirten Şimşek, zorunlu trafik sigortası ile kaskonun birleştirilmesi talebinin incelendiğini ancak bunun mümkün olmadığının görüldüğünü söyledi.
Zorunlu trafik sigortasının araç sahiplerinin üçüncü kişilere verecekleri zararlara karşı yaptırmak zorunda oldukları, kaskonun ise araç sahibinin aracını koruyan bir sigorta olduğuna değinen Şimşek, zorunlu trafik sigortasında üçüncü kişinin zararı karşılandığından primin poliçe yaptırılan aracın değeri ile bir ilgisi bulunmadığına işaret etti.
Şimşek, " Bu itibarla gündelik hayatta aracın değerinden hareketle getirilen eleştiriler trafik sigortasının kapsamına ilişkin eksik bilgiden kaynaklanmaktadır" diye konuştu.
Her iki sigortanın koruma sahasının birbirinden farklı olduğunun altını çizen Şimşek, bu sebeple zorunlu trafik sigortası ile kaskonun birleştirilmesinin, birinin diğerinin yerine geçecek şekilde verilmesinin söz konusu olmadığını dile getirdi. Şimşek, ancak her iki sigortanın paket halinde verilmesine bir engel olmadığını bildirdi.
İKİ TARAFI DA RAHATLATACAK FORMÜL BULUNDU Başbakan Yardımcısı Şimşek, zorunlu trafik sigortasında son dönemde görülen fiyat artışlarında, yargı uygulaması nedeniyle oluşan belirsizliğin yanı sıra fiyatlamada daha önce yapılan sigorta şirketlerindeki risk ve prim hesapları temeline oturmayan düşük fiyat seviyelerinin kısa vadede arttırılmasının da etkili olduğunu söyledi.
Bu kapsamda yargı kaynaklı yapısal sorunun giderilmesi için yasal çalışmayı tamamladıklarını ifade eden Şimşek, buna ilişkin taslağı en kısa sürede Meclise sunacaklarını bildirdi. Yapılan çalışma ile Yargıtay tarafından 2011 yılında kaldırılan “kusur indirimi” uygulamasını yeniden getirerek sigorta şirketlerini rahatlatacaklarını belirten Şimşek, aynı zamanda konuya ilişkin hukuki altyapının netleştirileceğini söyledi.
Şimşek, "Gerekli hukuki düzenlemelerin yapılması ne kadar önemliyse sigorta sektörünün de zorunlu trafik sigortasında prim ilkesine uygun fiyatlamaya bir an evvel dönmeleri de son derece önemlidir" ifade etti. Şimşek, sektörü de kendi haline bırakmayacaklarını vurguladı.
Üretimi yoğun olan bu sigorta kolunda hasar rakamlarının da son derece yüksek olduğuna işaret eden Şimşek, "Bu itibarla dünya uygulamasında sektörün sınırlı bir karlılıkla veya başa baş seviyelerinde yürütüldüğünü görmekteyiz" dedi.
Şimşek, zorunlu trafik sigortası sisteminin sürdürülebilirliğinin sigorta fiyatının, tüm taraflar için makul olması gerekliliğine bağlı olduğunu bildirdi. Şimşek, "Primler, araç sahipleri için ödenebilir seviyede olmalı, tazminattan sorumlu olan sigorta sektörü için de bu yükümlülüğü karşılayacak düzeyde olmalıdır" ifadesini kullandı.
“KASKO İLE BİRLEŞTİRİLMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL"
Son dönemde zorunlu trafik sigortalarındaki prim artışlarının eleştirilere neden olduğunu ve vatandaşların tepkileri üzerine sorunun çözümüne yönelik bir çalışma başlattıklarını belirten Şimşek, zorunlu trafik sigortası ile kaskonun birleştirilmesi talebinin incelendiğini ancak bunun mümkün olmadığının görüldüğünü söyledi.
Zorunlu trafik sigortasının araç sahiplerinin üçüncü kişilere verecekleri zararlara karşı yaptırmak zorunda oldukları, kaskonun ise araç sahibinin aracını koruyan bir sigorta olduğuna değinen Şimşek, zorunlu trafik sigortasında üçüncü kişinin zararı karşılandığından primin poliçe yaptırılan aracın değeri ile bir ilgisi bulunmadığına işaret etti.
Şimşek, " Bu itibarla gündelik hayatta aracın değerinden hareketle getirilen eleştiriler trafik sigortasının kapsamına ilişkin eksik bilgiden kaynaklanmaktadır" diye konuştu.
Her iki sigortanın koruma sahasının birbirinden farklı olduğunun altını çizen Şimşek, bu sebeple zorunlu trafik sigortası ile kaskonun birleştirilmesinin, birinin diğerinin yerine geçecek şekilde verilmesinin söz konusu olmadığını dile getirdi. Şimşek, ancak her iki sigortanın paket halinde verilmesine bir engel olmadığını bildirdi.
İKİ TARAFI DA RAHATLATACAK FORMÜL BULUNDU Başbakan Yardımcısı Şimşek, zorunlu trafik sigortasında son dönemde görülen fiyat artışlarında, yargı uygulaması nedeniyle oluşan belirsizliğin yanı sıra fiyatlamada daha önce yapılan sigorta şirketlerindeki risk ve prim hesapları temeline oturmayan düşük fiyat seviyelerinin kısa vadede arttırılmasının da etkili olduğunu söyledi.
Bu kapsamda yargı kaynaklı yapısal sorunun giderilmesi için yasal çalışmayı tamamladıklarını ifade eden Şimşek, buna ilişkin taslağı en kısa sürede Meclise sunacaklarını bildirdi. Yapılan çalışma ile Yargıtay tarafından 2011 yılında kaldırılan “kusur indirimi” uygulamasını yeniden getirerek sigorta şirketlerini rahatlatacaklarını belirten Şimşek, aynı zamanda konuya ilişkin hukuki altyapının netleştirileceğini söyledi.
Şimşek, "Gerekli hukuki düzenlemelerin yapılması ne kadar önemliyse sigorta sektörünün de zorunlu trafik sigortasında prim ilkesine uygun fiyatlamaya bir an evvel dönmeleri de son derece önemlidir" ifade etti. Şimşek, sektörü de kendi haline bırakmayacaklarını vurguladı.
PRİM ORANLARI TAKİBE ALINACAK
Hazine Müsteşarlığının sektörün uyguladığı prim oranlarının da takipçisi olacağını belirten Şimşek, böylece vatandaşın mağdur olmasının önüne geçeceklerini bildirdi.
Bu kapsamda vatandaşın ödeyebilme gücüne, sigorta şirketinin de uygun fiyatlama yapmasına önem verileceğine dikkati çeken Şimşek, yaptıkları çalışmalarla her iki tarafında zarar görmemesini amaçladıklarını söyledi. Haber7
Hazine Müsteşarlığının sektörün uyguladığı prim oranlarının da takipçisi olacağını belirten Şimşek, böylece vatandaşın mağdur olmasının önüne geçeceklerini bildirdi.
Bu kapsamda vatandaşın ödeyebilme gücüne, sigorta şirketinin de uygun fiyatlama yapmasına önem verileceğine dikkati çeken Şimşek, yaptıkları çalışmalarla her iki tarafında zarar görmemesini amaçladıklarını söyledi. Haber7
Şimşek ayrıca zorunlu trafik sigortasında vatandaşların aldıkları tek bir fiyatla yetinmemesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Sigorta Bilgi Merkezinde bu amaçla yer alan prim sorgulama ekranından ücretsizolarak faydalanmaları kendi yararlarına olacaktır."haberturk