Seat elektrikli ve hibrit model atağı

SEAT, 2021 yılına kadar, tamamı elektrikli ve plug-in hibrit olarak 6 yeni modeli pazara sunmayı planlıyor.  Mii ve el-Born, m...

SEAT, 2021 yılına kadar, tamamı elektrikli ve plug-in hibrit olarak 6 yeni modeli pazara sunmayı planlıyor. 

Mii ve el-Born, markanın ilk tam elektrikli araçları olurken,yeni nesil Leon ve Tarraco modelleri de birer plug-in hibrit versiyona sahip olacak. 

Ayrıca, CUPRA Leon ve CUPRA Formentor modellerinde de birer plug-in hibrit versiyon sunulacak. SEAT’ın 2018 yılı genel değerlendirme toplantısında konuşan SEAT Başkanı Luca de Meo, yıl değerlendirmesini yaparken, markanın gelecek planlarıyla ilgili bilgiler de verdi. 

Elektrikli otomobiller için yeni platform 

SEAT’ınMartorell’deki şirket merkezinde yıllık sonuçları değerlendiren, şirket CEO’su Luca de Meo, “SEAT, Volkswagen Group bünyesinde artık daha net bir role sahip ve elde edilen sonuçlar sayesinde yeni elektrikli araç platformunu hak ettik” dedi. 

Luca de Meo, “İlk kez, SEAT Teknik Merkezi dünya çapında daha fazla marka tarafından kullanılabilecek bir platform geliştirecek” diye konuştu. 

 Şirket tarihinde ilk kez, Volkswagen markası ile ortak bir çalışmayla yeni bir araç platformu geliştirmeye hazırlanan SEAT, farklı markalara ait birden fazla araç üretebilecek. MEB platformunun daha küçük bir versiyonu olacak bu platform, giriş seviyesi uygun fiyatlı elektrikli araçlar geliştirmeyi amaçlıyor. 

Diess: “SEAT şehiriçi kullanıma uygun ilk elektrikli aracı hayatımıza katacak” 

Sunuma katılan Volkswagen AG CEO’su Dr. HerbertDiess, SEAT’ın Volkswagen Group bünyesindeki rolünü şu sözlerle anlattı: “SEAT, Volkswagen Group bünyesinde daha da fazla sorumluluk almak için yeni bir role soyundu. 

Bu yıl elde edilen başarılar, SEAT’ın büyüme fırsatlarından yararlanma ve yeni pazarlar açma potansiyelini vurgular nitelikte. Küçük elektrikli platform projesi, daha da uygun maliyetli bir elektrikli mobilite elde etmeye doğru atılmış büyük bir adım. 

SEAT, özellikle şehir içi kullanımı için tasarlanan ilk elektrikli aracı hayata geçirecek.” Markanın elektrikli konsept atılımı, yeni modellerin de ötesine geçerek şirketin Volkswagen Group’a liderlik edeceği bir mikromobilite stratejisini de içeriyor. 

Yeni açıklanan Minimó konseptli otomobil, bu stratejide rol oynayacak ve elektrikli SEAT eXSkickscooter modeli ile birlikte, firma tarafından ortaya konan iki şehir içi mikromobilite çözümü örneğinden bir tanesi olacak.  

2018, SEAT tarihinin en iyi yılı 

2018 yılında SEAT, tarihinin en iyi sonuçlarını elde etti. Vergi sonrası kar, bir önceki yıla göre yüzde 4,6 oranında artış göstererek 294 milyon Euro’ya yükseldi. 

Ayrıca, işletme karı yüzde 93,2 oranında artarak 223 milyon Euro oldu ve ciro 2017 sonucuna göre yüzde 4,6 artarak 9,9 milyar Euro’ya yükseldi. Son beş yılda ise SEAT’ın cirosu yüzde 33 oranında artış gösterdi. 

Buna ek olarak, teslimatlar SEAT’in yaklaşık yetmiş yıllık tarihindeki en yüksek seviyeye çıktı ve satılan araç sayısı 2017 yılına göre yüzde 10,5 artarak 517 bin 600 adede yükseldi. 

Bu sonuçlar SEAT’ı geçtiğimiz yıl Avrupa’nın en hızlı büyüyen markası haline getirdi. Ateca ve Arona modelleri gibi, karı daha yüksek olan modellerin satışları, SEAT’in karlılık sonuçlarının gelişmesine yardımcı oldu. 

 SEAT, gelecek için hazır  

SEAT, rekabet avantajı elde etmek için bir yazılım geliştirme merkezi kurmayı planlıyor. Metropolis: Lab Barcelona, daha iyi mobilite sağlamak için yenilikçi çözümler geliştirmeye devam etmek amacıyla bu yeni merkeze entegre olacak. 

XMOBA gibi diğer bağımsız SEAT şirketleri de, tüm sinerjilerden tam olarak yararlanabilmek adına Barselona’da kurulacak ve 200 profesyonelin çalışacağı bu yeni merkezden faaliyet gösterecek. 

2021 yılı başlangıcına kadar altı adet elektrikli ve plug-in hibrit SEAT ve CUPRA modelini kapsayacak bu elektrikli konsept atılımı, SEAT’ın bu zorluklara verdiği tepkinin bir parçası. 

Buna ilaveten, Volkswagen markası ile birlikte şehir içi araçlar için yeni bir elektrikli platformun geliştirilmesi, herkes için uygun fiyatlı elektrikli araçlar oluşturmak için temel teşkil edecek. 

Bu projelerin üç ila dört yıllık bir süreç içerisinde tamamlanması hedefleniyor ve bu projeler elektrikli araç mobilitesini güçlendirmeye yardımcı olacak.