Otomotiv sektöründe 2018 yılını 620 bin adetle kapattıktan sonra, yükselen faizler, kurların dalgalanması, yüksek enflasyon ve önümüzdeki b...
Otomotiv sektöründe 2018 yılını 620 bin adetle kapattıktan sonra, yükselen faizler, kurların dalgalanması, yüksek enflasyon ve önümüzdeki belirsiz süreçlerle birlikte 2019’a girmiştik.
Otomotiv sektöründe 2019 yılı pazar tahminleri 250-300 bin seviyelerinde kalacağı öngörüsü hakimdi. Fakat biz her zaman şunu söylüyorduk; otomotiv sektörü sahipsiz değildir ve Ankara’da otomotiv sektörünün dertlerini dinleyenler vardır.
Çünkü otomotiv sektörü Türkiye’nin toplam büyüklüğünün yüzde 5’ine denk gelmektedir.
Dolayısıyla, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın almış olduğu; ÖTV ve KDV teşviklerinin uygulanması ve hatta sürelerinin uzatılarak sektörün desteklenmesi gibi kritik kararlar çok önemlidir.
Hurda teşviki hem pazarın daralma sürecini yavaşlatmış hem de trafikte güvenli olmayan 300 bin adet aracın karayollarımızdan çekilmesi gibi son derece hayırlı bir işe sebep olmuştur.
2019 Haziran ayında 8 ay boyunca uygulanan ÖTV ve KDV teşvikleri sona erdi. Bunun ardından zorlandığımız bir Temmuz-Ağustos ayı geçirdik. Eylül’de benzer bir ay daha geçirmeye başlıyorduk ki faizlerin düşüş trendine girmesi ile satışlarımız hafifte olsa yukarı yönlü ivmelenme yaşadı.
Ekim ayında da Türkiye otomotiv perakendeciliği için çok değerli olan ve emsalleri pekte görülmeyen bir şekilde; kamu bankalarının aldığı bir kararla 0,49 faiz oranı devreye alındı ve otomotiv sektörüne adeta can suyu verildi.
Biliyorsunuz ki taşıt kredi faizleri 2019 yılı başında % 24’ün üzerindeydi. Temmuz, Eylül ve Kasım aylarındaki Merkez Bankamızın faiz indirimleri ile birlikte yılbaşındaki % 24 olan oran % 12’ye geriledi. Bu durum sektör olarak geleceğe dair ümitlerimizi yeşertmeye, bizleri bugünde diri tutmaya devam ediyor.
Otomotiv sektörüne desteklerini esirgemeyen başta Hükümetimiz ve Ekonomi Yönetimimiz olmak üzere, Bankalar Birliği’ne, BDDK Başkanımıza, Devlet Bankalarımızın Yönetici ve değerli ekiplerine teşekkürlerimizi ifade etmek isteriz. Ülkemiz, sektörümüz, çalışanlarımız, paydaşlarımız adına bu desteklerden dolayı geleceğe daha ümitli bakabiliyoruz.
2019 en kötüsüydü ve bu en kötüyü de el ele geride bıraktık
2019 yılının 475-480 bin satış adetleriyle kapanmasını bekliyoruz. Geçtiğimiz yıla oranla %22-23’lük bir düşüş var. Eğer yerinde ve zamanında müdahaleler yapılmasaydı bu düşüş %40’ın üzerinde olacaktı. Bizim sektörümüz; ithalat ihracat noktasında da sürekli artı veren bir sektördür.
Sürekli artı veren bir sektörün de içerisinde yetkili satıcılık müessesesi de 950 adet plaza, 70 bin çalışan, 10 milyar dolar hacim büyüklüğe ulaşmış durumdadır. Tüm tarafların aldıkları önemli kararlarla rotamız artık yukarıya doğru çevrilmiştir.
2019 yılı birbirimizi dinleyerek, birbirimizi anlayarak hep birlikte el ele yavaş yavaş ekonomik bunalımdan çıktığımız bir yıl olarak tarihe geçecektir. 2019 en kötüsüydü ve bu en kötüyü de hep birlikte, el ele geride bıraktık diyebilirim.
Faiz oranlarının düşmesiyle 2020 yılında 600 bin adetleri göreceğiz
2020 yılı ile ilgili beklentilerimiz ise Devlet Bankaları tarafından uygulanan yüzde 0.49’luk faiz kampanyasının devam etmesi ile birlikte 600 bin adetleri göreceğimiz yönündedir.
Şunu da söylemeden geçmememiz lazım, devlet bankalarımızın bu kampanyasına dahil olan ve benzerlerini uygulayan tüm finans sektörünün kredi verme iştahlarını yükseltmelerini beklemekteyiz.
Sadece %0,49 vermek değil aynı zamanda kredi talep eden tüketicilerin taleplerini en iyi şekilde değerlendirip kredi taleplerini onaylamalarını bekliyoruz. Baktığımızda otomobil alımında kredi kullanım oranının yüksek olması; faiz oranlarının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Tüm reel sektör oyuncularının son derece rahatsız olduğu yüksek mevduat faizinin de %10’ların altına düşmesi ticaretin cazibesini arttıracak, yeni istihdamlar yaratacak ve yeni yatırımların önünü açacaktır. Dolayısıyla birikimi olanlar otomobil, konut gibi alımlara yönelirler. Bizim yapmamız gereken en önemli şey ticareti canlı tutmaktır.
Faizden ve diğer enstrümanlardan para kazanmanın önüne geçmemiz lazım. Dolayısıyla ticareti canlı tutmamız için, hep birlikte bu söylediklerimizi yapmamız gerekiyor. Meslektaşlarıma 2020 yılının başarılı geçmesini temenni ediyorum.
Çünkü otomotiv sektörü Türkiye’nin toplam büyüklüğünün yüzde 5’ine denk gelmektedir.
Dolayısıyla, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın almış olduğu; ÖTV ve KDV teşviklerinin uygulanması ve hatta sürelerinin uzatılarak sektörün desteklenmesi gibi kritik kararlar çok önemlidir.
Hurda teşviki hem pazarın daralma sürecini yavaşlatmış hem de trafikte güvenli olmayan 300 bin adet aracın karayollarımızdan çekilmesi gibi son derece hayırlı bir işe sebep olmuştur.
2019 Haziran ayında 8 ay boyunca uygulanan ÖTV ve KDV teşvikleri sona erdi. Bunun ardından zorlandığımız bir Temmuz-Ağustos ayı geçirdik. Eylül’de benzer bir ay daha geçirmeye başlıyorduk ki faizlerin düşüş trendine girmesi ile satışlarımız hafifte olsa yukarı yönlü ivmelenme yaşadı.
Ekim ayında da Türkiye otomotiv perakendeciliği için çok değerli olan ve emsalleri pekte görülmeyen bir şekilde; kamu bankalarının aldığı bir kararla 0,49 faiz oranı devreye alındı ve otomotiv sektörüne adeta can suyu verildi.
Biliyorsunuz ki taşıt kredi faizleri 2019 yılı başında % 24’ün üzerindeydi. Temmuz, Eylül ve Kasım aylarındaki Merkez Bankamızın faiz indirimleri ile birlikte yılbaşındaki % 24 olan oran % 12’ye geriledi. Bu durum sektör olarak geleceğe dair ümitlerimizi yeşertmeye, bizleri bugünde diri tutmaya devam ediyor.
Otomotiv sektörüne desteklerini esirgemeyen başta Hükümetimiz ve Ekonomi Yönetimimiz olmak üzere, Bankalar Birliği’ne, BDDK Başkanımıza, Devlet Bankalarımızın Yönetici ve değerli ekiplerine teşekkürlerimizi ifade etmek isteriz. Ülkemiz, sektörümüz, çalışanlarımız, paydaşlarımız adına bu desteklerden dolayı geleceğe daha ümitli bakabiliyoruz.
2019 en kötüsüydü ve bu en kötüyü de el ele geride bıraktık
2019 yılının 475-480 bin satış adetleriyle kapanmasını bekliyoruz. Geçtiğimiz yıla oranla %22-23’lük bir düşüş var. Eğer yerinde ve zamanında müdahaleler yapılmasaydı bu düşüş %40’ın üzerinde olacaktı. Bizim sektörümüz; ithalat ihracat noktasında da sürekli artı veren bir sektördür.
Sürekli artı veren bir sektörün de içerisinde yetkili satıcılık müessesesi de 950 adet plaza, 70 bin çalışan, 10 milyar dolar hacim büyüklüğe ulaşmış durumdadır. Tüm tarafların aldıkları önemli kararlarla rotamız artık yukarıya doğru çevrilmiştir.
2019 yılı birbirimizi dinleyerek, birbirimizi anlayarak hep birlikte el ele yavaş yavaş ekonomik bunalımdan çıktığımız bir yıl olarak tarihe geçecektir. 2019 en kötüsüydü ve bu en kötüyü de hep birlikte, el ele geride bıraktık diyebilirim.
Faiz oranlarının düşmesiyle 2020 yılında 600 bin adetleri göreceğiz
2020 yılı ile ilgili beklentilerimiz ise Devlet Bankaları tarafından uygulanan yüzde 0.49’luk faiz kampanyasının devam etmesi ile birlikte 600 bin adetleri göreceğimiz yönündedir.
Şunu da söylemeden geçmememiz lazım, devlet bankalarımızın bu kampanyasına dahil olan ve benzerlerini uygulayan tüm finans sektörünün kredi verme iştahlarını yükseltmelerini beklemekteyiz.
Sadece %0,49 vermek değil aynı zamanda kredi talep eden tüketicilerin taleplerini en iyi şekilde değerlendirip kredi taleplerini onaylamalarını bekliyoruz. Baktığımızda otomobil alımında kredi kullanım oranının yüksek olması; faiz oranlarının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Tüm reel sektör oyuncularının son derece rahatsız olduğu yüksek mevduat faizinin de %10’ların altına düşmesi ticaretin cazibesini arttıracak, yeni istihdamlar yaratacak ve yeni yatırımların önünü açacaktır. Dolayısıyla birikimi olanlar otomobil, konut gibi alımlara yönelirler. Bizim yapmamız gereken en önemli şey ticareti canlı tutmaktır.
Faizden ve diğer enstrümanlardan para kazanmanın önüne geçmemiz lazım. Dolayısıyla ticareti canlı tutmamız için, hep birlikte bu söylediklerimizi yapmamız gerekiyor. Meslektaşlarıma 2020 yılının başarılı geçmesini temenni ediyorum.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder